Birinci Dünya Savaşı büyük fedakârlıklara karşın, Osmanlı Devleti’nin acı yenilgisiyle sonuçlanmıştı. Mondros Mütarekesi’nden sonra, öz Türk toprakları olan Anadolu bile, talihsiz işgallere şahit olmuştu. Bu tarihte Miralay Kâzım Özalp, Şarköy’de 60. Fırka Kumandanıydı. Güçlü devletlerin, bir maşa gibi kullandıkları Yunanistan’ı Anadolu’nun bağrına doğru itmeleri 15 Mayıs 1919’da, İzmir’in işgali ile sonuçlandı ve İzmir’in işgalinin ardından 6 gün sonra Menemen, 21 Mayıs 1919 tarihinde işgal edildi.
Yunan birlikleri, Menemen’i işgal edince yerli rumlar bayram eder. 1917 yılında yapılan Osmanlı Devlet İstatistiğine göre, Menemen’de toplam 22769 Türk, 4089 Rum, 140 Ermeni, 50 Ecnebi ve 428 Yahudi yaşamaktaydı. Türkler, Ahıhıdır Mahallesinin tamamında, Pazarbaşı ve Zafer Mahallelerinde, Rumlar Mermerli Mahallesi ve çevresinde, Ermeniler Kasımpaşa Mahallesi ile Esatpaşa Mahallesinin bir kısmında, yahudiler ise Taşhan çevresi ve arka kısmı ile Gaybi Mahallesi ve Hasırcı sokak’ta oturmaktaydılar. Bu dört toplum da kendi mahallelerinde yaptıkları ibadethanelerinde özgürce dini vecibelerini yerine getirdiler.
Ancak yunan işgali Menemen’deki yerli rumların şımarmalarına, yıllarca birlikte yaşadıkları türklere düşmanlık beslemelerine yol açtı. Bunda yunan asker ve subaylarının da kışkırtmaları önemli rol oynadı. Menemen’de yapılan tahribatı Yunanlılardan çok yerli rumların yapması şaşırtıcıdır. Menemen’li Rumlar’dan birçok kimse gönüllü olarak Yunan birliklerine katılmıştır. Yerli Rumlarla da güçlenen Menemen İşgal Birliği, harekatını Menemen ile sınırlı tutmaz. Bergamayı işgale karar verir. Bu işgal haberini Kaymakam Kemal Bey oluşturduğu güçlü istihbarat teşkilatı sayesinde çok önceden haber alır. (Türkleri seven, türklerle iyi komşuluklar içerisinde olan Menemenli yerli rumlar da vardır.) 9 Haziran 1919’da işgal hazırlıklarını Reşadiye’ye (Zeytindağ) bildirir. Reşadiye telgraf memurluğununun çektiği telgrafta tehlike şu şekilde bildirilir: “Bergama’ya gelmek üzere bugün Menemen’den tarikiyle bir tabur yunan piyadesi, seksen süvari, mitralyöz ve cebel toplarının hareket ettiğini din kardeşlerinin müteyakkuz bulunmasını Menemen’den haber veriyorlar” Bu telgrafla Bergama’nın işgal edileceği bütün bölgede duyulur. Bununla beraber, yeterli hazırlıklar tamamlanamadığı için Bergama’nın işgali önlenemez. İşgali önlemeye çalışan Yüzbaşı Kemal ihanete uğradığı için başarılı olamaz. 12 Haziran 1919’da çoğunluğunu Menemen’li Rumların oluşturduğu Yunan birliği tarafından Bergama işgal edilir.
BERGAMA BASKINI VE BASKIN SONRASI MENEMEN
Çapulcu sürüsü gibi Bergama’ya giren Yunanlılar ve Rumlar Bergama’yı baştan sona yağmalar. Bu olay çevrede henüz yeni yeni oluşmaya başlayan Kuvay-ı Milliye birliklerini etkiler. 14 Haziran’da toparlanan birlikler, askeri birliklerle ortak hareket ederek Bergama’ya baskın yaparlar. Bu baskın Kuvay-ı Milliye ile askeri birliklerin ilk ortak hareketidir. Bergama baskın yoluyla düşmandan geri alınan ilk şehrimizdir.
Türk kuvvetleri, Yunanlıları ve Rumları büyük bir bozguna uğratırlar. Kurtulan Yunan ve Rum’lar sürü halinde Menemen ve Dikili yönüne doğru kaçmaya başlarlar. Bu sırada bozgun haberi de Menemen’e ulaşır. Haberi alan Menemenli yerli Rumlar’ın ileri gelenleri papazın başkanlığında kilisede toplantı yapar. Bozgunun sorumlusu Menemen Kaymakamı Kemal Bey, Evlioğlu Emin, Abalı Rifat, Raşit Bey ve Kayalı Yusuf olarak gösterilir ve hepsinin öldürülmesine karar verilir. Ancak bu haberi “Mariko” isimli bir kadın Evlioğlu Emin’in eşi Naciye’ye, “Pandilli” isimli bir Rum erkeği de Evlioğlu’na bildirirler. Kemal Bey’in arkadaşları haberi alır almaz Kemal Bey’i Menemen’den uzaklaştırmak için çaba harcarlar. Ancak Kaymakam Kemal Bey bunu kabul etmez. Amacı düşmanın dikkatini kendi üzerine çekmek ve halka zarar verilmesini önlemektir. Aynı zamanda halkın kurtuluşa olan inancını canlı tutmaktır. Kendisini uzaklaştırmak isteyen arkadaşlarına: “Ben bu milletin kaymakamıyım. Beni bu göreve Türk milleti getirdi. Yine ancak bu makamdan Türk milleti alabilir. Can korkusuyla makamımı terk edemem. Makamımı terk edersem halk bundan “teslim olduk” anlamını çıkartır ki, bu benim öldürülmemden çok daha büyük bir tehlikedir.”
Ancak, yeterli hazırlıklar yapılamadan, Bergama bozgunundan kaçan yunanlılar Menemen’e gelirler.“Bergama’da Türkler bütün Yunanlıları öldürdü.” şeklindeki tahrikler üzerine bu gözü dönmüşler sürüsü Menemen’deki birliklerle ve Rumlarla birlişerek taşkınlık yapmaya başlarlar. Kaymakam Kemal bey hemen olaylara müdahale eder. Ancak vahşi bir şekilde bir yunan subayı tarafından şehit edilir. Ardından da katliam başlar. Silahsız ve hiçbir şeyden haberi olmayan kadın, erkek, çocuk, yaşlı 1000’e yakın Menemenli hunharca katledilir. Kaymakamlıkta görevli memurların çoğu da öldürülmüşlerdir. Cenazelerin defnedilmesine kimse cesaret edememiştir. Menemen’de Yunanlılar tarafından yapılan katliama dair haberler süratle halk arasında yayılmış ve halkın asabiyetinin yükselmesine sebep olmuştur.
Menemen Kaymakamı ile memurların yerli Rumlar tarafından paramparça edilerek öldürüldükleri haberinin çıkması üzerine İzmir Valisi İzzet Bey, Yunan kumandanlığı’na başvurarak, bu haberlerin yalanlanması için resmi tebliğ yayınlanmasını istemiştir. Yunan Kumandanlığı ise Menemen Kaymakamının öldürüldüğünü doğrular ve bu konuda resmi bir açıklama yapılmasına taraftar olmadığını bildirir. İzmir Valisi, Menemen katliamının yarattığı panik havasını yatıştırmak maksadıyla, “Yalan haberler yayanların şiddetle cezalandırılacağını” bildiren bir beyanname yayınlar. Bu beyannamede, Menemen Kaymakamının ve memurların Rumlar tarafından şehit edilmiş olduklarına dair resmi makamlara hiçbir bilgi gelmediğini ileri sürer ve bu haberleri yalan haber olarak kabul etmek gerektiğini söyler. Menemen’in işgali sırasında Türk mal ve mülklerinin yağmalanması ve tahrip edilmesi, Menemen eşrafının, Kaymakamının öldürülmesi gibi meydana gelen faciaların tahammül edilemeyecek bir halde olduğunu Vükela Meclisi de kabul ederek, meselenin hallini, Yunan cinayetlerinin sona ermesi için temsilciler nezdinde teşebbüste bulunulmasını Hariciye Nezareti’ne havale eder.
Yunanlılar, 17 Haziran 1919 tarihinde Menemen’de Türk halkından 200 kişiyi öldürmüşler, 200 kişiyi de yaralamışlardır. Halktan bir çok kişi de kaybolmuştur. Ahz-ı Asker kasasından 185 lira yağma edilmiştir.
ilk sizin
haberiniz olsun!