EVLENME ADETLERİ
Kız, oğlanın annesi ya da oğlan tarafından beğenilir. Oğlanın annesi kızı evde görmeye gider; kızın evdeki durumunu ve işini beğenirse kızı ister. Bazı yerlerde bu isteme «elçi» denen bir erkek tarafından yapılır. Kız tarafı ile bu elçi arasındaki görüşmeler sonunda, kızın verileceği anlaşılırsa bir pazartesi ya da perşembe günü oğlanın annesi, yakın aileleri ve dostları ile kız evine giderler, «Allanın emri, Peygamberin kavli üzere» kızı isterler. Kız tarafı «Biz de o emir üzere kızı verdik, hayırlı olsun, Allah güldürsün, başgöz olsunlar» derler. Buna söz kesimi denir. Söz kesiminden sonra bir ziynet altın ya da bir beşibirlik telli ya da ipekli bir mendile sarılı olduğu halde, hazır bulunanların önünde bir minder yahut yastık üzerine bırakılır. Kız evi tarafından da bir mendil ve bir çiçek verilir.
Söz kesiminden sonra yine bir pazartesi ya da perşembe günü oğlan evi tarafından kız evine bir yüzük, bir mendil, bir krep ile biraz yemiş gönderilir. Buna küçük nişan denir.
Her iki taraf, birlikte kararlaştırdıkları bir günde, hısımlarını ve dostlarını davet ederler. Nişan, kız evinde yapılır. Oğlan evinin davetlileri geldikten sonra kız, yüzü bir bürümcükle örtülü olarak oğlan evinden gelenlerin ortasına oturur. Bu anda kız yengesi bir ayna getirerek kızın önüne koyar. Oğlan yengesi bir kordelayı kızın beline dolar çıkarır, dolar çıkarır, üçüncü dolayışta kurdele kızın belinde bırakılır. Bu arada ayna kızın başına konur. Oğlan evinden getirilen külahlı şeker aynanın üstünde kırılır. Kıza biraz yedirdikten sonra, yüzünü açıp aynaya baktırırlar. Sonra oğlan’ın annesi kıza, nişan armağanı olarak, durumlarına göre küpe, yüzük, altın, jöre takar. Oğlan evinin öteki davetlileri de getirdikleri armağanları kızın üstüne koyarlar. Kız yengesi bunları topladıktan sonra, kız kaynanasından başlayarak herkesini elini öper. Kız evinin çalgıları çalar, davetliler eğlenirler.
Nişanlılık süresi genellikle altı ay ile iki sene devam eder. Ramazan ve bayram günlerinde oğlan evi tarafından kız evine elbise, şeker, lokum ve yemiş gönderilir. Kız evi de tepsilerle baklava, börek ve çörek gönderir. Bu tatlı ve şekerlemeler komşulara ve dostlara dağıtılır.
Nikâh, evlenme şartları kararlaştırıldıktan sonra yapılır. Nikâhın kıyılacağı gün, oğlan ve kız evleri tarafından birlikte kararlaştırılır. Nikâh oğlan evinde, ya da iki tarafın yakın ahbaplarının hurinin evinde kıyılır. «Medenî Kanunun kabulünden sonra; çok kere, büyük köylerde ve kasabalarda nikah işlemi Köy Muhtarlığı ya da Belediye Nikâh Dairelerinde yapılmakla yetinilmektedir.
Düğünü yapacak olan, komşu ve yakınlarını evine çağırır, kahveler içildikten sonra düğüne başla- yacağını söyler. Düğüne çağrılacaklar için konuk yerleri ayrılır.
Şimdi mektup ve davetiye yollanmak suretiyle yapılan düğün davetleri 50 – 60 yıl öncesine kadar ince toz şekerden yapılmış kâğıtlara sarılı şeker göndermek; düğün sahibinin adı, sanı, selâmı söylenmek yoluyla yapılır ve buna «okuntu» denirdi. Okuntular cumartesi günü dağıtılırdı. Oğlan sadıcı olarak seçilen delikanlıya gönderilen okuntu (şeker külahları), telli ve süslü olur. Sadıç seçilen delikanlı da düğüne dana, kuzu gibi dürüler getirir. Kız sadıcı çağrılırken, külah biçiminde hazırlanan yaldızlı şeker yollanır. Kız sadıcı da düğünden bir önceki çarşamba günü dürüsünü bir tepsi üzerine koyup üstünü örter; çocukların başlarında, çalgı ile kız evine getirir. Bu dürü, çamaşır, yemiş, et ve bir ekmektir. Oğlan evinde salı, çarşamba, perşembe, günleri düğün toplantıları yapılır. Kız evi davetlileri de büyük bir evde toplanırlar. Bu toplantılarda genellikle dümbelek, tef, arada da keman çalınır. Yine salı, çarşamba, perşembe günleri geceleri köy meydanında ahenk yeri kurulur, meşaleler yakılır, sabahlara dek eğlenirler. Bu dernek geceleri, kız evinin kapısında bir erkek yasakçı bekler.
Düğün bağlayınca kız evinin bir odası oğlan evinden gönderilen eşya ve kıza özgü ve kız tarafından işlenmiş çeyizle donatılır ve sergilenir. Perşembe günü gelin göçürülürken, bu eşyalar develere ya da arabaya yüklenir, kırılacak eşya ile bazı işlemeli yastıklar gençlerin ellerine verilerek alay halinde oğlan evine götürülür. (Aşağıdaki fotoğraf)
ı) Gelin oturma ve şeker tutma günü :
Düğün haftasının çarşamba günü, oğlan evince düğüne çağrılan kadınlar topluca kız evine gelirler, önce güvey hediyesi olaraktan elmastan bir dal ya da iki beşibirlik gelinin göğsüne takılır. Sonra kayın babalık, kaynanalık, görümcelik v.s. hediyeler sunarlar. Hediyelerin sunuluşu sona erince, gelin başında duvağı olduğu halde bir iskemleye oturur. Sonra büyük bir taç seklinde, orta yeri boş kırmızı, beyaz, pembe renkli, kaya gibi sert nöbet şekeri duvak altından geline yedirilir. Daha sonra şeker parça parça edilerek hazır bulunanlara dağıtılır.
O günün akşamı kına gecesidir. O gece fener alayı halinde, bir kadın grubu kız evine kına götürür. Kız evine gelinince gelin ve arkadaşları ellerinde mumlarla bir süre kaynananın çevresinde dönerler. Sonra kız, kaynananın önüne oturur. Bir peştemal, bir hamam tası getirilir. Tasın içinde kına vardır. Oğlan yengesi tastaki kınadan birazını alıp kızın eline koyar. Kız yengesi de bu kınayı kızın elinden alıp yine tasa koyar. Bu 3 kez tekrarlandıktan sonra kızın hısımları, oğlan yengesi, kaynana ve öteki hısımlar, kınanın üzerine para atarlar, sonra kızın ellerine, ayaklarına, bileklerine kadar kına yakarlar ve eğlenirler.
Gelin, perşembe günü akşam üzeri süslü bir ata ya da arabaya, babası ya da dayıları tarafından bindirilir. Cibinlik biçiminde, renkli atlastan yapılmış bir örtüyü at üzerinde gelinin başına geçirirler. Bu örtünün dört köşesindeki her bir ucunu birer delikanlı tutar. Akrabadan iki kişi de atın gemini tutarlar. Oğlan evine varılınca, gelini bir iskemleye oturtup kucağına bir oğlan çocuğu verirler. Gelin hiç söz söylemeden yemek yemeden ve su içmeden yatsıya dek öylece oturur.
Perşembe günü gecesi, yatsı namazından sonra güveyi (damat) toplulukla evine getirilir. Gelin’in bulunduğu odanın kapısı önünde dua edildikten ve hazır bulunanlara şerbet ve lokum dağıtıldıktan sonra güveyi odaya gireceği anda yumruk vurmak isteyenler olur, fakat sadıcı onu korur. O zamana dek gelinin yanında kalmış bulunan yenge, güveye elini öptürüp çıkar. Yeni evliler baş başa kalırlar. Yenge o gece güvey evinde kalır. Sabahleyin yatakları toplar, güvey tarafından yatak altına konan bahşişi alır.
Gerdekten en çok bir hafta sonra, önce kız evi, bir hafta sonra da oğlan evi birbirlerini ve yakın akrabalarını akşam yemeğine davet ederler. “Cumana” denilen bu şölen iki taraf ailelerinin birbirleriyle kaynaşmaları için yapılır.
ilk sizin
haberiniz olsun!